Devlet ibadet maksatlı ödemeleri, vergi mükelleflerinden belgelendirmelerini istiyor. Belge (makbuz) olmadığı zaman, devlet ödenen bu miktarların ya mükellefin elinde bulunduğuna hükmediyor ya da harcandığı yer belli olmayan siyah giderler olarak kabul ediyor. Her hâlükârda zorunlu olarak vergiye tabi tutuyor ve vergiyi alıyor. Şayet ibadet maksatlı harcamalar makbuzsuz olursa eldeki gelir iki defa vergilendirilmiş olabilir. Dolayısıyla makbuzlar alınmalı ve vergi dairesine bildirilmelidir. Vergi dairesinden dönen miktarlar ise vergi mükellefinin zekât veya diğer ibadetler için verilen miktarlardan bizzat kestikleri miktarlar değildir. Bu meblağlar, her ne kadar dolaylı bir şekilde ibadet olarak verilen miktarlarla iltisaklı ise de direkt değildir. Devletlerin verdiği vergi iadeleridir. Kanaatimiz bu vergi iadeleri alınmalı, alınan bu miktarlar diğer zekâta tabi malların içine katılmalı, zekât ödenirken bu miktarların da otomatikman zekâtları ödenmelidir