Haccı Erteleyip Gitmemek Kişi Mesul Kılar mı?
Kendisine hac farz olduğu hâlde gidememiş ve daha sonra da hastalıktan dolayı akli muhakemesi zayıflamış kişi, hacca gidemeden ölürse mesul olur mu?
Hac ibadetinin şartları bir Müslüman üzerinde tamamlandığı zaman, bir sonraki hac mevsiminde bu görev yerine getirilmeli midir, yoksa tehiri mümkün müdür konusu âlimlerimiz arasında tartışma konusu olmuştur. Mezhep imamlarımızdan Ebû Hanîfe, İmam Mâlik ve Ahmed b. Hanbel’e göre, hac farz olur olmaz bu farizayı eda etmek gerekir. Ancak farz olduğu sene yerine getirilmemiş bir hac daha sonraki senelerde yerine getirilmiş olursa yine eda edilmiş sayılır, kaza sayılmaz. Ayrıca hac yapılmadan vefat söz konusu olursa kişi günahkâr olur. Hac farzını oluşturan şartları kaybederse, örneğin fakirleşirse, borçlanmak suretiyle hac yapması gerekir derler.
Hanbelîlere göre, hac yapmadan vefat ederse kişinin geriye kalan mirası hac yaptırılmak üzere değerlendirmeye tabi tutulur. Şâfiî mezhebine göre ise haccın acilen yapılması gerekmez. Ancak bir an önce haccın yapılması elbette iyi olur. Çünkü ibadetleri bir an önce eda etmek efdaldir.[1] Fakat hac ibadetinin şartları yerine geldikten sonra bir hastalık veya başka nedenlerle hac görevi yerine getirilememiş ise, bu durumda inşallah bir mesuliyet söz konusu olmaz. Zira şu hadîs-i şerif buna işaret buyurmaktadır: “Bir kimse, hac yapmaya hastalık, açık bir ihtiyaç, meşakkat veya zalim bir sultan engel olmadığı hâlde hac görevini yerine getirmemiş ise, ister Yahudi isterse Hristiyan olarak vefat etsin.”[2] Hadiste görüldüğü gibi, hastalık bir mazeret olarak kabul edilmiştir. Akli denge yetersizliği de bir hastalıktır. Bu hâlde iken vefat etmiş ise bir Müslüman inşallah Allah katında mesul duruma düşmüş olmaz. Ancak imkânı varsa yukarıda da ifade edildiği gibi, mirasından hac yaptırılması güzel olur.