Fetava

Hicri Takvim
Miladi Takvim

Kız Kaçırarak Evlenmek Caiz Midir?

Kız Kaçırarak Evlenmek Caiz Midir?

Evlilik, yaratıcının sadece insanları sorumlu tuttuğu ve içerisinde birçok hikmeti barındıran faziletli bir müessesedir. Bu hikmetlerinin başında toplumun temelini oluşturan aile kurumunun kurulması ve yaşatılması, toplumun devamını sağlayacak yüksek ahlak ve fazilet sahibi nesillerin yetiştirilmesi gelmektedir. Nitekim alimlerimiz nitelikli nesillerin yetiştirilmesini İslam’ın gerçekleştirmeyi hedeflediği beş temel zaruri esastan birisi olarak görmüşlerdir. Diğer taraftan evlilik güçlü akrabalık bağlarının kurulması ile sağlam bir toplumun oluşmasının en temel müesseselerindendir.

Evlilik müessesesinin oluşumunda hangi esas ve usullere riayet edilmesi gerektiğini Kur’ân-ı Kerim açıkça belirtmiş ve peygamberimizde uygulamalarıyla bize göstermiştir.

Bunların en başında evlenecek kişilerin hem ruhen hem de bedenen olgunluk (âkil/bâliğ/ reşit yani rüşt) yaşına ulaşmış olmaları kendi öz iradeleriyle evlilik yapmaya karar verebilmeleri ve bu evliliğin gizli değil şahitlerin huzurunda ve velinin izni ile gerçekleşmiş olmasıdır.

Evlenecek olan kadının velisinin izninin alınması Hanefi mezhebi dışındaki diğer üç mezhebe göre nikâhın geçerlilik şartlarından sayılmıştır. Bu üç mezhebe göre diğer şartlar yerine gelmiş olsa da velinin izni alınmadan kıyılan nikâh geçerli olmaz. Hanefi mezhebine göre ise velinin izni evliliğin geçerli şartı olarak görülmemiştir. Diğer şartların yerine gelmesi halinde kadının gönül rızasıyla açık beyanı nikâh için yeterli kabul edilmiştir.

İfade edildiği gibi velinin izni evlilik için bağlayıcı ve belirleyici şart olmasa da evliliklerde anne babanın rızasını almak onların gönlünü hoş etmek evlat için bir vecibedir. Onların hayata dair bilgilerinden istifade etmek evlilikle ilgili tecrübelerinden yararlanmak evlat için engin bir hazinedir. Bu hazineden hiçbir kimse kendisini mahrum etmemelidir. Bu nedenle sebebi ne olursa olsun anne babanın izni olmadan nikâh kıymak evlilik yapmak doğru değildir. Zira onların rızası olmadan yapılan evlilikler, ailevi ve toplumsal bakımdan birçok sakıncalı sonuçları doğurmaktadır.

Her şeyden önce bu evlilikler toplumsal örf ve geleneğede aykırıdır. Kaçarak yapılan gizli evlilikler anne, baba ve evlatlar arasında yıllar süren dargınlıklar ve kızgınlıkların doğmasına neden olmaktadır. Kardeşleri birbirine düşürmekte, akrabalar arasına düşmanlıklar sokmaktadır. Öyle ki bayram gibi özel günlerde bile görüşmek bir araya gelebilmek mümkün olamamaktadır.

Anne babanın evlatlarının en mutlu günlerine ortak olmak neşe ve sevinçlerini birlikte yaşamak onların en doğal hakkıyken onları bu hak’tan mahrum etmek doğru değildir. Hiçbir evlat anne babasına bu üzüntüyü yaşatmamalıdır. Mutlu bir yuva kurmak için yola çıkarken sonu belli olmayan maceralara sürükleyecek ve pişmanlıklarla sonuçlanacak hatalara düşmemelidir.

Böyle durumların yaşanmaması için velinin müsaadesini almak ve onların rızasıyla evlilik yapmak İslami bir vecibedir. Doğru olan budur. Onların dualarını alarak hayırlı bir işe girişmek İslamdaki edeb ve terbiyeye daha uygundur.

Celil Yalınkılıç