Kelime yapısı itibariyle iftiranın anlamı birine asılsız yere bir suç yüklemek, olmayan bir şeyi olmuş gibi anlatmak, başkalarına kara çalmak demektir.[1] İftiranın bir başka ve en büyük boyutu da Allah (c.c.)’a ortak koşmaktır. Çünkü Allah (c.c.)’a ortak koşmakla O’nun gücüne denk güçlerin bulunduğu iddia edilmiş olmaktadır. “Kim Allah’a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla (Allah’a) iftira etmiş olur.”[2] ayeti bu iftira boyutunu anlatmaktadır. Hakikatte Allah’ın ortağı yoktur, müşrikler ise ortağı ve benzeri olmayan Allah (c.c.)’ya eş ve denk uydurmaktadırlar.
Bunun dışında Allah (c.c.) adına helal ve haram ölçüleri koyanlar,[3] dini değiştirmeye çalışanlar,[4] kendisine vahiy gelmediği hâlde, “Bana da vahyediliyor.” diyenler,[5] Allah’tan kendisine bir ilim gelmediği hâlde O’nun adına hüküm koyanlar[6] ve Allah’tan başkasını ilah edinenler[7] apaçık bir iftira içindedirler. İftiranın bir boyutu da apaçık yalan olmasıdır. Bu sebepledir ki; yüce kitabımızın birçok ayetinde iftira kelimesi yalan kelimesinin karşılığı olarak kullanılmıştır.[8]