Kurban ibadetinin mahiyeti, hükmü ve dini dayanağı nedir?
Kurban ibadetinin mahiyeti ve hükmü ve dini dayanağı nedir?
“Kurban” sözlükte “yaklaşmak”, “Allah’a yakınlık sağlamaya vesile kılınan şey” anlamına gelir. Dinî bir terim olarak kurban, ibadet maksadıyla belirli vakitte (Kurban Bayramı günlerinde) belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak ya da bu şekilde boğazlanan hayvan demektir. Arapçada bu şekilde kesilen hayvanı belirtmek üzere kullanılan fıkıh terimi “udhıyye” (çoğulu “edâhıyy”) ve “dahıyye” (çoğulu “dahâyâ “) dir.
Kurbanın meşrûiyeti konusunda temel Kevser sûresidir:
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ (1) فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ (2) إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ
[Ey Peygamber!] Biz sana Kevseri verdik [vahiy, peygamberlik gibi birçok büyük nimet lutfettik]. Öyleyse sen de [müşriklerin aksine] sırf rabbine ibadet et ve kurban kes. Hiç şüphen olmasın ki asıl sana dil uzatanların soyu kesiktir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
مَا عَمِلَ ابْنُ آدَمَ يَوْمَ النَّحْرِ عَمَلًا أَحَبَّ إِلَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ، مِنْ هِرَاقَةِ دَمٍ، وَإِنَّهُ لَيَأْتِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ، بِقُرُونِهَا، وَأَظْلَافِهَا، وَأَشْعَارِهَا، وَإِنَّ الدَّمَ، لَيَقَعُ مِنَ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ، بِمَكَانٍ قَبْلَ أَنْ يَقَعَ عَلَى الْأَرْضِ، فَطِيبُوا بِهَا نَفْسًا
Âdemoğlu Kurban Bayramı gününde Allah’a kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlememiştir. Kesilen kurban kıyamet gününde boynuzları, tırnakları, tüyleriyle birlikte mahşer meydanına gelir. Kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında uygun yere gider, öyleyse kestiğiniz kurbandan hoşnut olun.[1]
Kurban, insanın Allah’a yaklaşmasına vesile olan bir ibadettir. Kurban kelimesinde bu mana vardır. İnsan bu görevi yerine getirmekle, yani kurban kesmekle Hz. İbrahim gibi Allah’a ve O’nun emirlerine olan bağlılığını, gerektiğinde O’nun rızasını kazanmak için her fedakârlığa hazır olduğunu göstermiş olur. Bu itibarla bütün ibadetlerde olduğu gibi, kurbanda da iyi niyet ve ihlas esastır.
[1] İbn Mâce, Edâhî, 3.