Arefe Günü ve Teşrîk Tekbirleri: Hükmü, Uygulaması ve Dayanakları Hakkında
Arefe Günü ve Teşrîk Tekbirlerinin hükmü, uygulaması ve dayanakları hakkında bilgi verir misiniz?
Arefe Günü ve Teşrîk Tekbirleri: Hükmü, Uygulaması ve Dayanakları
- Arefe Günü Nedir ve Önemi Nedir?
Arefe, kelime olarak Arapça’dır ve “bilmek, tanımak” anlamındaki arafe kökünden türemiştir. Terim olarak ise Hac ibadetinin en temel rüknü olan vakfenin yapıldığı yer olan Arafat’ta, Zilhicce ayının 9. gününde gerçekleştirilen ibadete ve güne işaret eder. “Yevmü Arefe” yani “Arefe Günü” olarak adlandırılan gün, Kurban Bayramı’ndan bir gün öncedir.
Arefe günü, İslâm’da en faziletli günlerden biridir. Hac farizasının temelini oluşturan Arafat vakfesi bu günde yapılır. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) “Hac Arafat’tır” (Tirmizî, Hac, 89) buyruğu, bu günün Hac ibadetindeki yerini net bir şekilde ortaya koyar.
Arefe günü sabahı Mina’da kılınan sabah namazının ardından hacıların Arafat’a hareket etmeleri, zeval vaktinden sonra Arafat’ta guslederek öğle ve ikindi namazlarını cem yaparak (birleştirerek) kılmaları, bu vakti zikir, dua ve tekbirlerle geçirmeleri, vakfe yapmaları ve gün batımıyla birlikte Müzdelife’ye yönelmeleri sünnettir. Bu düzen, Hz. Peygamber’in fiili uygulamasına dayanmaktadır. Ayrıca Arefe günü yapılan duaların makbul olduğuna dair hadisler bulunmaktadır.
Türkçede “Arefe” ifadesi sadece Kurban Bayramı’ndan bir gün öncesini değil, aynı zamanda Ramazan Bayramı’nın arifesini de ifade etmek üzere kullanılır.
- Teşrîk Tekbirleri Nedir? Hükmü, Uygulaması ve Dayanağı
Teşrîk, sözlükte “doğuya yönelmek, eti güneşte kurutmak, yüksek sesle tekbir getirmek” anlamlarına gelir. Terim olarak ise Kurban Bayramı’nın Arefe gününün sabah namazından başlayıp bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar süren süre içinde, 23 vakit farz namazın ardından getirilen özel tekbirleri ifade eder. Bu günlere Eyyâmü’t-Teşrîk (Teşrik Günleri), bu dönemde getirilen tekbirlere de Tekbîrâtü’t-Teşrîk denir.
Tekbirin Şekli ve Anlamı:
Hanefî ve Hanbelî mezheplerine göre teşrîk tekbiri şu şekildedir:
“Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi’l-hamd.”
Anlamı:
“Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Allah’tan başka ilâh yoktur. O Allah her şeyden yücedir. Allah her şeyden yücedir, hamd Allah’a mahsustur.”
Bu tekbirin kökeni Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’i kurban etmek istemesi sırasında Cebrâil’in gökten bir koç getirmesi ve bu sırada söylenen sözlere dayandırılır (es-Sâffât, 37/102-107). Rivayete göre Cebrâil “Allahu ekber Allahu ekber” dediğinde İbrahim (a.s.) “Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber”, İsmail (a.s.) ise “Allahu ekber velillâhi’l-hamd” demiştir.
Başlangıç ve Bitiş Zamanı:
- Hanefilere göre: Arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 farz namazın ardından tekbir getirilir.
Hükmü:
- Teşrik tekbirlerinin belirtilen vakitlerde getirilmesinin hükmü Hanefîlerde vacip; Şâfiîler ve Hanbelîler’de sünnet, Mâlikîler’de ise menduptur.
Uygulama:
- Farz namazlardan sonra, selamdan hemen sonra, erkekler açıktan, kadınlar gizlice tekbir getirir.
- Cemaatle kılınan namaza sonradan yetişen kişi namazını tamamladıktan sonra tekbir getirir.
- Bir namazda sehiv secdesi ve teşrîk tekbiri bir araya gelirse önce sehiv secdesi yapılır namazdan çıkış selamlamasından sonra teşrik tekbiri alınır.
Kazaya Kalan Namazlarda:
Hanefîler’e göre teşrîk günlerinde kazaya kalan bir namaz o günler içinde kaza edilirse teşrîk tekbiri getirilir; başka günlerde kaza edilirse getirilmez.
Sonuç:
Arefe günü, hem hacılar için vakfe sebebiyle hem de tüm Müslümanlar için duaların kabulüne dair rivayetlerle çok faziletli bir gündür. Teşrîk tekbirleri ise bu mübarek günlerin en belirgin ibadetlerinden biri olup İslam ümmetinin birlik içinde Allah’ı yüceltmesinin sembolüdür. Mezhepler arasında uygulama detaylarında farklılıklar olsa da tekbirin özü ve amacı tektir: Allah’ın büyüklüğünü ilan etmek.