Aşı ve Oruç: Kovid-19 Aşısı Ve Testi Orucu Bozar Mı?
Tabii yollar dışında vücuda giren şeylerin orucu bozup
bozmayacağı konusunda görüş ayrılıkları vardır. Yani vücutta açılan bir kanal
yoluyla içeriye girdirilen bir madde ağız ve burundan alınan bir madde gibi mi
kabul edilir? Yoksa farklı mıdır?
Müçtehitlerin bir kısmına göre maddenin vucüda bir
kanal yoluyla girip girmediğine bakılmaksızın, vücuda giren bir şey kasıktan
boğaza kadar olan karın boşluğuna ve oradaki organlara (cevf’e) ulaşıyorsa veya
kafatası boşluğuna (dimağa) ulaşırsa oruç bozulur.
Diğer bir kısım müçtehitlere göre ise, vücuda sadece
tabii yollardan giren maddeler orucu bozar, tabii olmayan yollardan vücuda
girenler ise orucu bozmaz.
İmam Ebû Hanîfe (r.h.m.)’a göre, vücudun herhangi bir
yerinde oluşan yara veya açılan bir kanal yoluyla
vücuda girerek “cevf”e ya da “dimağ”a ulaşan maddeler orucu bozar.
İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’e göre
tabii olmayan kanallardan vücuda giren maddeler orucu bozmaz.[1]
Ancak tabii olmayan yollardan vücuda bir
şey girmişse ve cevf’e ya da dimağ’a ulaşmamışsa, İmam Ebû Hanîfe’ye göre de
oruç bozulmaz.[2]
Şâfiî mezhebine göre, vücuda doğal
yollardan alınmayan bir şey, aynıyla cevf’e ulaşmıyorsa, alınan şeyin
kokusunun, sıcaklığının veya soğukluğunun hissedilmesine itibar edilmiyor.
Cevf’den maksat ise, dimağ, karın boşluğu, bağırsak ve mesane (idrar
torbası)dir. Bu yerlere aynıyla ulaşan maddeler orucu bozar. Ama cevf’e
ulaşmayan ve adalelerde kalan ilaç veya başka maddeler orucu bozmaz. Ayrıca
cevf’e giren maddenin gıda olması da gerekir. İçeri giren şey gıda
değilse oruç yine bozulmaz. Bundan dolayıdır ki, kulağa damlatılan ilaç dimağa
ulaşsa da gıda olmadığı için orucu bozmaz.[3]
Ömer Nasuhi Bilmen, Osmanlı devleti
zamanında Fetvahane tarafından bu konudaki verilen fetvayı naklederek şöyle
diyor: “İmam-ı Azam’a göre, cevf’e ve dimağa ulaşan şeyler orucu bozar.
İmameyne göre, iğne orucu bozmaz. Doğal bir kanaldan içeriye girmeyen maddeler,
orucu bozmaz. Yaraya konulup vücudun içine giren ilacın, deri üzerinden açılan
bir kanaldan içeriye girerek kaybolan demir ve kurşun parçası orucu bozmaz.
Dolayısıyla iğne de orucu bozmaz.”[4]
Bütün bu veriler ışığında baktığımız zaman, salgın
hastalıklar için yapılan aşılar, ağrıyı dindiren iğneler, besleyici içeriğe
sahip olmayan sırf tedavi maksatlı iğneler, lokal anestezide kullanılan vücudun
belli bir yerini uyuşturmak için vurulan iğneler, hastaya herhangi bir sıvı
maddesi verilmeden hemodiyaliz yaptırmak, anjiyo ve biyopsi yaptırmak, vücuda
merhem sürmek, vücuda ilaçlı bant yapıştırmak orucu bozmaz.
Test yapılan çubuk ise, ne ilaçtır, ne
gıdadır, ne de boğazdan aşağı inen bir madde taşımamaktadır ve orucu bozmaz.
Burada bütün ihtilaflardan kurtulmak için tavsiyemiz, mümkünse bu işlemler
iftarla sahur arasında yapılmalıdır.
[1] es-Serahsî, el-Mebsût, III, 68
[2] Aynî, el-Binâye, IV, 65-66.
[3] Şirbînî, Muğnî, II, 155
[4] Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, İstanbul 1985, s. 292-293.